CEVAP
Hanefî mezhebine göre, Müslüman bir erkek, Müslüman iki erkek şahit yanında, evleneceği kıza, (Seni hanım olarak aldım) der, kız da (Ben de, seni koca olarak kabul ettim) derse, nikâh sahih olursa da,sünnet uygun nikâh şöyle kıyılır:
Bu devirde dini bilenler azaldığı için, nikâh kıyacak kimse, damada ve geline, Allahü teala teâlânın sıfatlarını sayıp, kabul ettin mi diye sorar. Amentü’yü açıklar, İslam’ın şartlarını söyler ve (Bunları kabul ettin mi diye sorar. Damat ve gelinin Müslüman olduğu böylece anlaşılınca, nikâhlarını kıyar.
Önce gelinin adını, mesela Ahmet kızı Fatma diye yazar. Sonra damadın adını, mesela Hasan oğlu Ali diye yazar.
Sonra iki erkek şahidin adını, babalarının isimleriyle birlikte yazar.
Sonra, uyuşulan mehr-i müecceli ve mehr-i muacceli yazar.
Sonra, istiğfar ile Euzü Besmele’den sonra, bu duayı okur:
(Elhamdülillahillezî zevvecel ervâha bil eşbâh ve ehallennikâha ve harremessifâh. Vessalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedinillezî beyyenel-harâme vel-mubâh ve alâ Âlihi ve Eshâbi-hillezîne hüm ehlüssalâhi velfelâh.)
Euzü Besmele çekip, Nur suresinin otuzikinci âyetini okur, (Sadakallahül’azîm) der, sonra, (Kâle Resulullah, “En-nikâhüsünnetîfemenragibe an sünnetîfeleyseminnî.” Sadaka Resulullah. Bismillâhi ve alâ sünnet-i resûlillah) der.
Sonra geline dönüp, (Allahü teâlânın emri, Peygamber efendimizin sünneti, amelde mezhebimizin imamı olan İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretlerinin ictihadı ve hazır olan Müslümanların şahitlikleriyle, mesela 11 Reşat altın mehr-i müeccel ve 1 Reşat altın mehr-i muaccelle, Hasan oğlu Ali’yi kocalığa kabul ettin mi?) der. Gelin de, (Evet, bildirilen mehr-i müeccel ve mehr-i muaccel ile Hasan oğlu Ali’yi kocalığa kabul ettim) der.
Sonra damada dönüp, yine Bismillâhi ve alâ’dan başlayıp okur. (Ahmet kızı Fatma’yı, bildirilen mehr-i müeccel ve mehr-i muaccel ile hanımlığa kabul ettin mi?) der.
Her ikisine üçer kere ayrı ayrı sorar ve (Evet, kabul ettim) diye cevap alınca,(Ben de nikâhınızı kıydım) der. Sonra, şu duayı okur:
(Allahümmec’al hâzel akde meymûnen mubâreken vec’al beyne-hümâ ülfeten ve mehabbeten ve karârâ ve lâ tec’al beyne-hümâ nefreten ve fitneten ve firârâ. Allahümme elif beynehümâ kemâ ellefte beyne Âdeme ve Havvâ. Ve kemâ ellefte beyne Muhammedin sallallahü aleyhi ve sellem ve Hadîce-tel-kübrâ ve Âişe-te ümm-il mü’minîne radıyallahü anhümâ. Ve beyne Alîyyin radıyallahü anh ve Fâtıma-tez-zehrâ radıyallahü anhâ. Allahümmea’ti le-hümâ evlâden sâlihan ve örmen tavîlen ve rızkan vâsi’an. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrete a’yünin vec’alnâ lilmüttekîne imâmâ. Rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil âhıreti haseneten ve kına azabennâr. Sübhâne rabbike rabbil’ızzeti ammâ yesıfûn ve selâmün alel mürselîn velhamdülillahi rabbil’âlemin. El-fatiha.)
Bu duayı Peygamber efendimiz ve bütün âlimler, veliler okudular. Bunu okuyunca, karı koca arasında, ölünceye kadar muhabbet mevcut olur, rahat ve huzur içinde yaşarlardı. Evlerinden bereket eksik olmazdı. Duanın meali de şöyledir:
(Allah’ım! Bu evliliği mübarek eyle! Aralarında ülfet, geçim, sevgi ve evliliklerinde sebat nasip eyle, bunları nefret, geçimsizlik ve ayrılıktan koru! Allah’ım! Bunların arasında Âdem aleyhisselam ile Havva validemiz; Muhammed aleyhisselam ile Hatice validemiz ve Hazret-i Ali ile Hazret-i Fatıma validemiz arasındaki var olan ülfeti bunlara da nasip eyle! Allah’ım! Kendilerine, salih çocuklar, uzun ömürler ve bol rızık ihsan eyle! Âmin. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara rehber eyle! Ey Rabbimiz, bize dünyada ve ahirette iyilik, güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru! Kudret ve şeref sahibi olan senin Rabbin, onların söylediği uygunsuz şeylerden münezzehtir. Bütün Peygamberlere selam olsun. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.)