CEVAP
Bu olay da gösteriyor ki, kötü bir kimseyi düzeltmeye çalışacağım diye onunla arkadaşlık edilirse, kendisinin bozulma ihtimali daha fazla olabilir. Kötü arkadaşı düzeltmek için onunla düşüp kalkmaya çalışırsak, onun bir eğrisini düzeltmeye çalışırken, o bizim on doğrumuzu bozar. (Kötünün bana ne zararı dokunur?) demek çok yanlıştır. Çürük bir meyve, bir çuval meyvenin çürümesine sebep olur. Bir çuval meyve bir çürüğü sağlam hale getiremez. Yapmak, düzeltmek çok zor, yıkmak ise çok kolaydır. (Süleymaniye camisini iki işçi yıkabilir, ama yapmak için bir Sultan Süleyman, bir de Mimar Sinan lazımdır) demişlerdir. Yine bunun gibi, (Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış) denmiştir. Büyük bir taşı, dağın tepesinden aşağıya yuvarlamak çok kolay, fakat aşağıdan yukarı çıkarmaksa çok zordur.
Kötü arkadaştan uzak durmaya çalışmalı. Onun için peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir. Kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin!) [Hâkim]
Yukarıda görüldüğü gibi, namaz kılan tesettürlü abla, kötü kimseyle arkadaşlık etti ve bunun neticesinde de, onun bozuk yoluna, onun bozuk dinine girmiş oldu.
Kalb, kötü kimselerin yanında gaflete dalınca, şeytan da vesvese verir. Zamanla o arkadaşa uymaya çalışır. Bunun için, arkadaşın ve çevrenin etkisi çok büyüktür.
Fâsık kadınla arkadaşlığın zararı daha büyük olur. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Bir kötü kadının fücuru [kötülüğü] bin erkeğin fücuruna bedel; bir saliha kadının iyiliği, yetmiş sıddıkın iyiliğine bedeldir.) [Ebu Nuaym, Ebu-ş-Şeyh]
Görüldüğü gibi kadınların iyisi çok iyi, kötüsü de çok kötü oluyor. Kötülerinden uzak durmaya çalışmalı. Onu düzelteceğiz diye kendimizi bozmamalıyız. Onun için, (Kötü bir kadın, doğru olan kırk erkeği yoldan çıkarır) demişlerdir.
Böyle kimselere emr-i maruf yapmak için onunla düşüp kalkmak yanlış olur. Uygun bir kitap vermeli, nasibi varsa okur, doğru yolu bulur. O, doğru yolu bulamasa da, biz görevimizi yapmış oluruz.