Sual: S. Ebediyye’de (Ağaçtaki meyve hediye edilmez) deniyor, fakat mal sahibi, (Bahçeme gir, istediğin kadar meyve ye, istediğin kadar al evine götür, başkalarına da ver! Hepsi helal olsun) dese, o kişi de yese, başkasına verse, evine götürse helal olur mu?
CEVAP
Sadece yedikleri helal olur. Evine götürdükleri ve başkalarına verdikleri helal olmaz, çünkü miktarı bilinmeyen yiyeceğin yenmesini helal etmek caizdir, fakat miktarı bilinmeyen malı almak için vekil etmek, meçhul ve ayrı olarak teslimi mümkün olan malı ayırmadan hediye etmek sahih değildir. (S. Ebediyye, Dürret-ül-beyda)
Yanık yemek
Sual: Kızartılan yiyeceklerin çok kızarmış yerini yemek haram mıdır?
CEVAP
Hayır, haram değildir. Yanmışsa ve yanık da vücuda zarar verecek kadar çoksa, o zaman yenmez.
Kurtlu elma yemek
Sual: Kurtlu elmanın, kurdun yediği yerini atıp o elmayı yemek günah mıdır?
CEVAP
Hayır, hiçbir mahzuru olmaz.
Hayvanla ilişkiye girmek
Sual: Koyun gibi eti yenen veya köpek gibi eti yenmeyen hayvanla ilişkiye girmenin hükmü nedir?
CEVAP
Çok çirkin ve büyük günahtır. Bunu sadist denilen ruh hastaları yapar. Tecavüze uğrayan hayvan, kesilip yakılır. Eti yenenin, etini yemek de caizdir. (S. Ebediyye)
Domuz sütüyle beslenen kuzu
Sual: Domuz sütüyle beslenen bir kuzunun etini yemek caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir. Necaset yiyen hayvanın etinin yenebilmesi için, deve 40, sığır 20, davar 10, tavuk 3, serçe 1 gün hapsedilir. Bir başka kavilde ise, deveyle sığır 10, koyun 4, tavuk 3 gün hapsedilir, yani necaset yedirilmez. (Redd-ül-muhtar)
Kobe danası
Sual: Kobe danasının eti en iyi et kabul ediliyormuş, fakat bunlara bira da içiriliyormuş. Böyle bir hayvanın etini yemek caiz olur mu?
CEVAP
Kobe danası da, domuz sütüyle beslenen kuzu gibidir. 10 gün bira verilmeyip kesilirse mesele kalmaz.
Namus nedir?
Sual: Namus ne demektir? Cebrail aleyhisselama niçin namus-u ekber denmiştir?
CEVAP
Namus kelimesinin ırz, doğruluk, kanun, din, iffet, edeb, hayâ, nizam, emniyet gibi birçok manası vardır. Birkaç örnek verelim:
Bir kimsenin mahrem, gizli sırları olup, işlerinin ve hallerinin iç yüzüne vâkıf olan kimseye, onun namusu denir. Hayırlara ait gizli hâllere vâkıf olana da namus denir. Cebrail aleyhisselam, diğer meleklerin vâkıf olmadıkları, vahyin sırlarına vâkıf ve mahrem olması cihetiyle ona, namus-u ekber denilmiştir.
Din anlamında da kullanılır. İslamiyet’e namus-i ilahi de denir
Nizam anlamında da kullanılır. Ramazan-ı şerif ayı, İslam dininin namusudur. Âşikâre oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Bu aya hürmet etmeyen, İslamiyet’in namus perdesini yırtmış olur.
Allahü teâlânın günahları örtmesi o kadar çoktur ki, emrini dinlemeyen, yasaklarından sakınmayan azgınları, gizli günahlarını açığa çıkarıp rezil ve rüsva etmiyor ve namus perdelerini yırtmıyor.
Allah’tan gayrisine yemin edilmez. Namus üzerine de, yemin edilmez. Mesela (Namusum ve şerefim üzerine) dense, dine uygun yemin olmaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Emanet yani namus için yemin eden, bizden değildir.) [Ebu Davud]
Namussuz, genelde iffetsiz, edepsiz, hayâsız, fahişe gibi manalarda kullanılıyorsa da, emniyeti, nizamı bozanlara, İslamiyet’e uymayanlara, Allah’ın kanunlarına yani emir ve yasaklarını çiğneyenlere de denir. Bu bakımdan namussuz; kanunsuz, kanunu çiğneyen anlamına da gelir.