CEVAP
Bu, sadaka verenin veya verilenin durumuna göre değişir. Mesela, aç bir kimse varsa, onu doyurmak en üstün sadaka olur. Bir kimsenin, maddi imkânı olmayan, borçlu bir arkadaşı varsa, onun için en üstün sadaka bu arkadaşını borçtan kurtarmak olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(En üstün sadaka, su vermektir.) [Nesai]
(En üstün sadaka, aç bir canlıyı doyurmaktır.) [Beyheki]
(En üstün sadaka, iki kişinin arasını bulmaktır.) [Taberani]
(En üstün sadaka, dilini tutmaktır.) [Deylemi]
(En üstün sadaka, gizli verilendir.) [Taberani]
(En üstün sadaka, ilmi yaymaktır.) [Taberani]
(En üstün sadaka, ilim öğrenip, başkasına da öğretmektir.) [İbni Mace]
(En üstün sadaka, kin güden yakınına verilendir.) [Taberani]
(En üstün sadaka, sağlıklı, mala tamahı çok olup, zenginliği umup fakirlikten korkarken verilen sadakadır.) [Müslim]
(En üstün sadaka, doğru sözü yerinde söylemektir.) [Hâkim]
(En üstün sadaka, Ramazan’da verilendir.) [Tirmizi]
Sadakada öncelik
Sual: Sadaka verirken, öncelik sırası nasıl olmalıdır?
CEVAP
Bu, kişinin durumuna göre değişir. Mesela, borcu olanın, önce borcunu ödemesi gerekir, fakat taksitli borcu olup da, günü gelince ödeyebilecek olan, borcu bitmeden de sadaka verebilir. Zekât borcu varken verilen sadaka da, kabul olmaz. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Zekât niyetiyle fakire bir altın vermek, yüz bin altın sadaka vermekten daha sevabdır, çünkü zekât vermek, farzı yapmaktır. Sadakalarsa, nafile ibadettir. Farz ibadetin yanında nafile ibadetlerin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında, damla bile değildir. Şeytan aldatarak, kazaları kıldırtmayıp ve zekât verdirmeyip, nafileleri güzel gösteriyor. (3/17)
Kendi ailesinin nafakasını temin etmeden de, başkasına sadaka verilmez. Sadaka verirken, kendi ailesinden sonra, salih olan fakir akrabalara öncelik vermelidir. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Fakire verilen sadaka, bir sadakayken, akrabaya verilen sadaka, hem sadaka ve hem de sıla-i rahim olmak üzere, iki sadakadır.) [Nesai]