Sual: İman mahlûk mudur, yani sonradan mı yaratılmıştır?
CEVAP
İslam âlimleri buyuruyor ki: İman, Allahü teâlânın hidayeti olması bakımından mahlûk değildir; fakat kulun tasdik ve ikrar etmesi bakımından mahlûktur. İş sahibi, işi yaratan değil, bu işi yapandır. İnsan, mahlûk olduğu gibi, insanın küfrü de, imanı da mahlûktur. (Milel ve Nihal)
***
Sual: Kur’andaki, (O gün, her fırkayı imamlarıyla çağırırız!) mealindeki ifadeden kasıt nedir?
CEVAP
Tefsir kitaplarında şöyle bildiriliyor:
Her ümmet, Peygamberleri ve dinde uydukları imamların isimleriyle çağırılırlar. Mesela, yâ ümmet-i Musa, yâ Şafii yahut yâ Hanefi denilir. (Beydavi, Tefsir-i Hüseyni, Ruh-ul-beyan)
Kötü milletler de, zalim krallarıyla çağırılır. Mesela Firavun ve taraftarları, Nemrut’un adamları diye çağırılır. Kötüler kötü, iyiler de iyi liderleriyle çağırılır. (Meâlim-üt-tenzîl)
Zekât borcu
Sual: Yıllarca verilmemiş zekât borcu nasıl hesaplanır?CEVAP
Her yıl için kırkta birini verecek şekilde hesap edilir. İlk yıl için kırkta birini düşünce, ertesi yıl için kalan miktarın kırkta biri verilir. Böylece, her yılın zekâtı hesaplanıp altın olarak verilir.
***
Sual: Bir kimse bize, filana selam söyle dese, selamını ona iletmemiz gerekir mi?
CEVAP
Falancaya selam söyle diyene, (ve aleyküm selam) dense de, denmese de, o selamı götürmek kabul edilmiş olur ve o selamı yerine iletmek gerekir. İnşallah denirse, iletilemediği zaman mahzuru olmaz.
***
Sual: Bir tarla satın aldım. Tarlanın içinde ekin ve diğer ürünler var. Bunları kullanabilir miyim?
CEVAP
Tarla satılınca, içindeki ekini de satılmış olmaz. İçindeki ürünleri hemen toplaması gerekir. Eğer ekiniyle birlikte diye satış yapılmışsa, ekini de satılmış olur.
Devir ve iskat
Sual: Devir iskat yaparken nelere dikkat etmek gerekir?CEVAP
Devir yaparken, altını verdiğimiz borçsuz fakir, paranın kendisinin olduğunu bilmeli. Ancak iskat yapılmadan önce, yapılan bu iskat işinin, ölmüş bir Müslümanın namaz ve oruç gibi hak borçlarından kurtulması niyetiyle, Allahü teâlâya yalvarmak demek olduğunu anlatmalı. İskata oturan fakir, verilen altının kendi malı olduğunu bilmeli ve kendi rızasıyla, sevab kazanmak için başka fakire hediye etmelidir.