CEVAP
Bazen iki namazı birleştirip bir vakitte kılmak gerekebiliyor. Ameliyattaki doktor, doğum esnasında ebe veya boğulmakta olan bir insanı kurtarmak, o saatte bir imtihanda olmak veya hasta olmak gibi bir sebeple namaz kılınamazsa, iki namazı cem etmek yani birleştirip bir vakitte kılmak bazı mezheplerde caizdir. İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile birlikte kılmayatakdim ederek cem etmek denir. Öğleyi ikindi vaktinde ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya tehir ederekcem etmek denir. Sabah namazı cem edilmez.
Hanefi mezhebinde:
Hacılar, Arafat’ta, hutbe okuyan imamın arkasında öğle ile ikindiyi öğle vaktinde takdim ederek kılar. Çadırlarda cemaatle veya yalnız kılarken, cem edilmez. Müzdelife’de ise akşam ile yatsı, yatsı vaktinde tehir edip kılınır. Müzdelife’deki cem için cemaatle kılmak şart değil, münferit de cem edebilir. Başka yerde başka zamanlarda iki namazı cem edemezler. Ancak ihtiyaç ve zaruret olunca diğer mezheplerden birini taklit ederek kılar.
Maliki mezhebinde:
Arafat’ta öğle ve ikindi, Müzdelife’de ise akşamla yatsı imam arkasında kılarken cem etmek sünnettir. Seferde cem caiz; fakat deniz seferinde cem caiz değildir. Cem için ihtiyaç hasıl olursa, diğer üç mezhepten birisi taklit edilebilir.
Mukimken de önemli bir hastalıkta, ihtiyarlıkta cem edilebilir. Ayrıca, camide cemaatle kılarken, karanlıkla beraber şiddetli yağmur ve çamur olunca, takdimle cem caiz olur; fakat evde bu caiz olmaz. Cem edince, vitir vaktinde kılınır.
Maliki’de iki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, iki farzı peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. Sünnet kılmak mekruhtur. Bazı âlimlere göre, düğün gibi bazı ihtiyaç hallerinde de mukimken cem caizdir. Dolgu dişi olan Hanefi, hasta iken Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek cem edebilir.
Şafii mezhebinde:
Mubah olan seferde, Arafat ve Müzdelife’de, öğle ikindi ile, akşam yatsı ile cem edilir. Şiddetli yağmurda sadece camide cemaatle cemi takdim caiz, cemi tehir caiz değildir. Başka bir kavle göre de münferit kılan da cem edebilir. Bir kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir. İmam-ı Nevevi ve İbni Münzir de böyle demiştir. Şafii’de cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında sünnet kılınırsa cem caiz olmaz, fakat abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur.
Hanbeli mezhebinde:
Arafat ve Müzdelife’de, mubah olan seferde, hastalıkta, emzikli olanda, istihaza, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, âmâ olan, yer altında çalışıp da namaz vaktini anlamakta âciz olan, can, mal ve ırzından korkan, maişetine zarar gelecek olan da iki namazı cem edebilir. Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşam ile, evde de cem caiz, öğle ile ikindi caiz değildir. Cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi, niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. Abdest almak ve ikamet okumak zarar vermez. Sünnet kılarsa cem sahih olmaz. Ağzında dolgusu olan Hanefi, hasta iken iki namazı cem için Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit etmesi gerekir. Çünkü Maliki’de taklit imkanı vardır. Maliki’de taklit imkanı olmayınca Hanbeli taklit edilir.
Mukimken iki namazı cem etmek
Bir harac, yani bir sıkıntı, bir meşakkat olursa, iki namaz Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem edilebilir; çünkü S. Ebediyye’de, (Namaz kılmak için işlerinden ayrılmaları mümkün olmayanların, Hanbeli mezhebini taklit ederek iki namazı cem etmeleri caizdir) diyor. Namaz kıldığı için maişetine zarar gelmese bile, siciline işlenebiliyorsa veya başka mahzurları varsa, onların gözleri önünde kılmamak için iki namazı, mukimken cem etmek caiz olur. Caiz olan durumlardan birkaç örnek verelim:1- Ebe doğumdaysa, namaz kazaya kalacaksa, iki namazı cem caiz olur.
2- Ameliyattaki doktorun namazı kazaya kalacaksa, iki namazı cem etmesi caiz olur.
3- Öğrenci sınavdayken namaz kazaya kalacaksa, iki namazı cem caiz olur.
4- Abdest ve namaz kılmakta zorluk çeken hasta veya yaşlı, iki namazı cem edebilir.
5- Uçakta abdest alıp namaz kılmak zor olacaksa, iki namazı cem caiz olur.
6- Abdest veya namaz için yer bulunmazsa, iki namazı cem caiz olur.
7- Abdest ve teyemmüm için zorluk varsa, iki namazı cem caiz olur.
8- Güvenlik görevlisinin namaz kılma imkânı yoksa iki namazı cem etmesi caiz olur.
9- Dağda, gurbette, kışta kalıp vakitleri anlamak zor olursa, iki namazı cem caiz olur.
10- Yağmur, fırtına gibi sebeple namaz kaçacaksa, iki namazı cem caiz olur.
11- Namazı tuvalette bile kılma imkânı yoksa iki namazı cem caiz olur.
12- Mescidi olmayan otel, restaurant, hava limanlarında, uluslararası toplantılarda, namaz kazaya kalacaksa, iki namazı cem etmek caiz olur.
13- Gayrimüslimlerin de katıldığı iftar yemeklerinde namaz kılmak, fitneye sebep olacaksa, iki namazı cem caiz olur.
14- Önemli bir toplantıda bulunan bir memur, toplantıyı bırakırsa işine, maişetine zarar gelecekse, iki namazı cem caiz olur.
15- Şehirlerarası yolculukta, otobüs durmayacaksa, yanında hastası varsa yahut ikinci otobüs için parası yoksa bunun gibi sebeplerle iki namazı mukimken de cem caiz olur.
16- İstanbul gibi trafik problemi olan bir yerde, şehir içinde özel arabasıyla giderken trafik sıkışıp namaz kazaya kalacaksa, mukimken de cem caiz olur.
17- Boğulacak olanı kurtarırken namaz vakti çıkacaksa, iki namazı cem caiz olur.
18- Namaz kılarken düşmanın, anarşistin veya eşkıyanın bir zarar verme ihtimali varsa, iki namazı cem edebilir.
19- Yeni Müslüman olmuş kimse, namaz kıldığı görülürse bir zarara uğrama ihtimali varsa, iki namazı cem edebilir.
20- Abdesti bozan özrü olan, mesela ishalini veya idrarını tutamayan, çıbanından, yarasından kan akan, basurdan kan, fistüllerden, göbekten akıntı çıkan, elde olmadan gaz kaçıran, ağız dolusu kusan, bunlar gibi abdesti bozan bir özrü olan kimsenin, iki namazı cem etmesi caiz olur.
21- Yatsı vaktinin hiç girmediği yerlerde, vakit namazın şartı olduğu için, yatsıyı kılmak gerekmez. Bazı âlimlere göre kılmak gerektiği için, en son girdiği gündeki vakitte kılmak iyi olur; ama bu da çok geç olduğu için, birçok kimse namazını kılmayıp kazaya bırakıyor. Sabah da, 01.00 gibi oluyor. Sabahı da kılınca işe geç kalıp maişetine zarar geliyor. İşe vaktinde gidebilmek için namaz kazaya bırakılıyor. Yahut namazları vaktinde kılınca işe gidemeyip maişetlerine zarar geliyor. Namazı kazaya bırakmak veya maişetine zarar gelmek gibi bir harac oluyor. Bu haracla Hanbeli’yi taklit ederek iki namazı cem caiz olur. S. Ebediyye’de diyor ki:
Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşamla evinde de cem caizdir. Vazife ve iş zamanında, öğleyi, ikindiyi, akşamı vaktinde kılması mümkün olmayan, Hanbeli’yi taklit ederek, ikindiyi öğleyle, akşamı yatsıyla cem etmeli, vazifeyi terk etmemeli. (s. 271)
Dikkat edilirse, soğuk, yağmur, çamur deniyor. Bunlar bile cem için harac oluyor, özür oluyor. Hem de kendi evinde. Yani bu kadar bir harac bile cem etmeyi caiz görürken, sabah okula ve işine geç kalması, dolayısıyla maişetine zarar gelmesi elbette bir haracdır.
(Taviz, taviz getirir) kaidesine göre, bu cem işine alışan kimse, harac olmadan da, iki namazı cem etmeye kalkabilir. Bu bakımdan, gerçekten bir harac olmadan iki namazı cem etmemelidir. Harac, zaruret değildir, bir ihtiyaçtır, bir meşakkattir.